boş bir kümede sonsuza dek uyumak istiyorum

bir değişiklik yapıp sabah erkenden, yaklaşık 12 gibi kalkıp markete gittim. kasada bekleşen insanlar azaldıktan sonra "sırtımın mrını çeker misin" dedim kasiyere. "nasıl?" dedi, "şu lazeri tutsan sırtıma, çekebildiği kadar işte" dedim, aldığım olumsuz yanıtla aniden dışarı fırlayıp minibüsü durdurdum. "2 ekmek alır mısın bana dönüşte" dedim şoföre, reddedildim. marketin kapısında dilenen yaşlı adama "peki sen bana 256 ile 64'ün en büyük ortak bölenini söyleyebilir misin amca?" dememle amcanın "üç çocuğum da perişan" demesi bir oldu, aynı anda veryansın ettik. bir kahvenin önünden geçip "eleştirel düşünce nedir bilir misiniz ey ahali" dedim, bıyıklar ve masaaltında birikmiş sopalar harekete geçince kaçtım sığındım en yakın fırına. "bana 3 kilo kararlı element verir misin saygıdeğer olduğunu düşündüğüm abicim" dedim. "saygıdeğerliliğin eleştirisini yapan ilk müşterimsin, otur şöyle ve dinle. bak misal kant saf aklın eleştirisini yaparken aynı zamanda saf ekmeğin..." "beni aşar beni aşar" deyip oradan da tüydüm.

ne yöne gitsem, ne yöne savrulsam derken hurdacı römorkuna ani hareketle atlayıp metal kokularıyla fabrikaya kadar gittim. hurdacı romörku boşaltırken atladım aşağıya. "metal canlandı, metal canlandı!" diyerek kaçtı benden. oysa tek dileğim öğütülmekti hurda ambarında. varoş bir terminatör olabilmekti muradım. ne dualarım kabul oldu ne de niyazım. kaçıp uzaklaştım kendimden. kuyudan su çeken düzeneği örnek alıp göğe düzenek kurdum ve gökten sahifeler çekmeye çalıştım. belki göğün dibinde az biraz kutsallık kalmıştır dedim. olmadı yapamadım, bir uçağın canına kast etmekle sona erdi kutsal fantezim. hayattan umudunu kesmiş bir şekilde döndüm eve. tüp bitmiş yemekler intihar etmiş, ekmek almaya da takatim yok. 256 ile 64'ün en büyük ortak böleni 64'tü oysa, bunu bilmeyecek ne vardı. boş bir kümede sonsuza dek uyumak istiyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar