Beklemek cehennemdir
Şu an yeryüzünde sıkılan milyonlarca insan var, kısacık ömürlerine aşk, sevgi, nefret, seks, iş, ibadet, para, hırs sığdıran milyonlarca insan. Hiçbir şey yapmama cehennemine tutulmamak için daima uğraş içinde olan milyonlarca beyin. Gelin daima hareket etmeye programlanmış insan bedenini inceleyelim. Uzun süre kullanılmayan kaslar köreliyor, eriyor, tükeniyor. Bu kadar inceleme yeter...
Bir paragraf daha iliştireyim konuya. Belli başlı dinlerin cehennem tasvirlerine baktığımızda hep bedensel azap ön planda. Oysa zihni işkence de yeterli miktarda cehennem içerir bana kalırsa. Mesela sonsuza dek bembeyaz bir odada hapsolduğunuzu düşünün. Murat Kekilli'nin Çılgın klibindeki gibi bir oda. Çırılçıplaksınız ve yemek, içmek gibi ihtiyaçlarınız yok, sadece bekliyorsunuz. Zihniniz hep açık ve aradan bir milyon yıl geçiyor halen bekliyorsunuz. Çıldırıp kendinizi kaybetmek istiyorsunuz ama zihniniz hep açık, beklemekten başka hiçbir şey yapmıyorsunuz. Konuyu uzatmayacağım, bunu bir düşünün derim.
Yorumlar
Yorum Gönder
Öyle okuyup geçmekle olmaz, güzelinden bir yorum yapmak beyninin ve parmaklarının borcudur. Yorumlama biçiminden istediğini seçip yorum yapabilirsin. Adım soyadım görünsün dersen "adı/url" şıkkını seçebilirsin. Olmadı anonim seçeneğini tıklayıp "adsız" olarak yorum yapmayı göze alabilirsin. Ama piyasada bu kadar adsız varken "adsız yorum yaptı" pek şık olmaz, yine de sen bilirsin. Yorumu yazdıktan sonra "yayınla" dersin ama hemen yayımlanmaz, çünkü o yorumlar laboratuvarda uzmanlar tarafından araştırılır. Mikroskopla incelemeye tabi tutulur. Ama merak etme, en geç 2 bin yıl içinde yayımlanır yorumun.